Yalancı İyilik
- Her mevsimi kış, her günü karanlık yaşayan bir ülke varmış. Barış doluymuş bu ülke. Herkes birbirini sever, hayvanları sever, bilimi sever, her şeyi ama her şeyi severlermiş.
Bu ülkede, senede bir gün öyle bir şey olurmuş ki, insanlar hem bu günden, hem bu güne sebep olan aydınlatıcı gezegenden, hem birbirlerinden ve her şeyden nefret ederlermiş.
Senede bir gün, aydınlatıcı gezegen ufuklarda görüldüğünde, sevgililer birbirlerinin karanlıkta göremedikleri yüzlerini görür ve kavga etmeye başlarmış. Aslında her zamankinden farksız olan yüzleri, onlara kötü bakışlı kavga arayan, çirkin ve aşağılık gelirmiş.
“- Neden bana küfür eder gibi bakıyorsun?
“- Asıl sen kendine bak, aynı bir muşmulaya benziyorsun.”
“-Sensin muşmula. Çek git bu evden istemiyorum seni.”
“- Asıl ben istemiyorum seni”
“- Defol, güneş yüzlü.”
“-Ne, bana güneş mi dedin, bu aşağılık cümleden sonra asla duramam burada”
Tüm gün boyunca kavga eden insanlar, günün sonunda huzur dolu karanlıklarına kavuştuklarında, tüm bu fırtınaların dineceğini bilirlermiş. Onlara göre bu gün, hiç olmaması gereken yalancı bir günmüş. Ama bir sene, aydınlık geçen günün ertesinde, çocuklar annelerine, sevenler birbirlerine doğru hızla koşarken, ülkenin güzel ve genç kraliçesi “-hayır” demiş.
“- Tüm sene boyunca yaşadığımız o karanlık, huzur ve onun getirdikleri sadece yalancı bir iyilik. Gerçeklerin üstünü örten korkunç bir iyilik. Ben bu yalan dolu diyarda daha fazla duramam. “ diye bağırmış. Bunun üzerine çok sinirlenen Kral, ne yapacağını bilemeden kılıcını çıkarmış. Kraliçenin gitmesine engel olmak için ona göz dağı vermek istemiş. Boşluğa doğru savurduğu kılıcı kraliçenin yüzüne gelince, kanlar içinde kalan genç ve güzel kraliçe o ülkeden hızlıca uzaklaşmış.
- Peki sence giderek iyi mi etmiş?
- Ülkesinden çıkan bir kimse bir daha asla o ülkeye geri dönemezmiş. Bu sebeple artık iyisini kötüsünü düşünmek çok gereksiz. Sonuç olarak Kraliçe burada. Aydınlık ve acı da olsa gerçeklerle dolu bir dünyada. Olmak istediği yerde.
Aslı, suyun yansımasından çekirdeğindeki yarayı izleyen Kraliçe çiçeğine bir kez daha bakmış ve üzülmüş.
Ben de ancak bugün buldum bloğunu..Yazılar hoşuma gittiği için bakarken Camilla'nın resimlerini gördüm..Kendilerini pek özledik buralarda da..Sen de Canan'la gel de rakı içelim..
YanıtlaSilÇok çok sevgiler
Arzu..
Ben de çok özledim, kami'yi, buenos aires'i, Canan'ı...
YanıtlaSilCanan bir gelse buralara, içerimiz rakımızı, görüşürüz mutlaka.
sevgiler...